Şarkıların, şiirlerin, saray sofralarının ve kadim tıp kitaplarının vazgeçilmez baharatı olan Kakule, Hindistan’ın yağmur ormanlarından Arabistan’a, oradan Osmanlı saray mutfağına kadar uzanan etkileyici bir şifa ve lezzet hazinesidir; antik Hindistan’da Ayurveda hekimleri tarafından sindirimi kolaylaştıran, nefesi ferahlatan ve bedeni toksinlerden arındıran bir mucize olarak bilinen kakule, Arap dünyasında kahvenin içine katılarak hem hazmı kolaylaştırmış hem de afrodizyak etkisiyle meşhur olmuştur, öyle ki Osmanlı'da saray kahvecileri kahveye kakule ekleyerek padişahların midesini rahatlatır, nefesini ferahlatır ve zihnini açardı, bu gelenek Arap kahvesinde günümüze kadar sürer; Roma İmparatorluğu’nda ise kakule, yalnızca varlıklı sınıfın ulaşabildiği egzotik bir baharat olup hem baharat olarak hem de parfümlerde kullanılırdı, çünkü içerdiği eşsiz uçucu yağlar hem beden hem ruh üzerinde canlandırıcı bir etki bırakır; faydaları arasında Devamını Göster